Genel Başkanımız İrfan KABALOĞLU 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Vesilesiyle Açıklamalarda Bulundu
< Geri

Genel Başkanımız İrfan KABALOĞLU 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Vesilesiyle Açıklamalarda Bulundu

1 MAYIS 2025

Bugün 1 Mayıs… Bugün Emek ve Dayanışma Günü!

Bugün alın terimiz için, onurumuz için, eşitlik ve özgürlük için, adalet, barış ve demokrasi için bir kez daha omuz omuza alanlardayız.

İstanbul’da Kartal Meydanındayız. Ankara’da Maliye Bakanlığı’nın önündeyiz, Türkiye’nin dört bir yanında yapacağımız açıklamalarla sesimizi yükselteceğiz.

Değerli Emekçiler,
1 MAYIS; Alın terinin, dayanışmanın, direnişin ve nihayetinde umudun adıdır.

Sömürüye, gelir adaletsizliğine, sendikasızlaştırmaya, güvencesizliğe ve yoksulluğa karşı tek yürek olduğumuz, mücadeleyi kazanımlarla taçlandırdığımız gündür.

Bugün zengin azınlığın sömürü düzenine, kuralsızlığa karşı gelir adaletini, refahı, demokrasiyi savunmak için, ekonomi politikalarının merkezine insanı, emeği ve alın terini koymak için bir aradayız.

İnsani değerleri, eşitliği, vergide adaleti, sağlık, eğitim gibi alanlarda daha kaliteli kamu hizmetlerini, hak ettiğimiz adil ücret taleplerimizi hep birlikte yüksek sesle dile getirmek için bugün tüm dünya emekçileriyle tek yürek, tek yumruk olmak için meydanlardayız.

Bugün “Emeğin En Yüce Değer” olduğunu haykıracağız.
Değerli Emekçiler,
Bugüne kadar yaşanan tüm ekonomik krizlerin ağır yükünü omuzlarımızda taşıdık.
Savaşlardan, gerilimlerden, ticaret savaşlarından ve dünyanın belirsiz bir geleceğe doğru sürüklenmesinden büyük bir endişe duyuyoruz.

Savaşların ve yıkımın olduğu, demokrasinin olmadığı yerlerde işyerlerinin, emeğin ve sendikal hakların da olmadığını, ilk kaybedenin çalışanlar olduğunu çok iyi biliyoruz.

Bunun için bebeklerin, çocukların, sivillerin hala katledildiği Gazze’de, savaşın devam ettiği Ukrayna’da ve tüm dünyada her zaman barıştan yana olduk.

Savaş değil “İş Ekmek Özgürlük” istedik. Açlık ve yoksulluk değil, “İnsanca Bir Yaşam” istedik.

Demokrasinin, sendikal hakların yılmaz bekçileri olarak; sonu felaket, sonu sefalet, sonu çıkmaz sokak olan ve giderek şiddeti artan bu sömürü düzenine ARTIK YETER” diyoruz.

Uzun yıllar verdiğimiz mücadelelerle elde ettiğimiz kazanımlarımızın elimizden alınmasına asla izin vermeyeceğiz.

İnsan onuruna yakışır koşullarda çalışmak ve yaşamak için; barış, gelir ve vergide adalet, sendikal haklar, güvenli ve güvenceli işler, demokrasi ve eşitlik temelinde inşa edilmiş bir düzen istiyoruz.

“Ekmek, Barış, Özgürlük” sloganıyla bugün bir kez daha akın akın meydanlara yürüyoruz.

Emekçiler olarak; dünyanın her yerinde aynı sorunları yaşıyoruz. Ama; biliyoruz ki; dünyanın en büyük örgütlü gücüyüz. Birlik beraberlik içerisinde ve tek yürek oldukça ettikçe her sorunun üstesinden elbet geleceğiz.

Emeğin, sendikal hak ve özgürlüklerin baş tacı edildiği, sosyal devletin güçlü, hukukun üstünlüğünün ve demokrasinin hâkim olduğu bir düzeni hep birlikte inşa edeceğiz.

Değerli Emekçiler,
Taşeron işyerlerinde, sefalet ücretleri ile kötü koşullarda çalışmak istemiyoruz. Kamu işyerlerinde istihdam edilen tüm arkadaşlarımızın kadrolu ve toplu iş sözleşmesi kapsamında çalışmalarını istiyoruz.

696 sayılı KHK ile kadroya geçen arkadaşlarımızın sürekli dile getirdiğimiz sorunlarının, staj ve çıraklık mağduru arkadaşlarımızın emeklilik ile ilgili sorunlarının bir an evvel çözüme kavuşturulmasını istiyoruz.

Çok tehlikeli olan işkolumuzda meydana gelen iş kazalarında hala çok sayıda ölüm ve yaralanma ile karşı karşıya kalıyoruz. Artık çocuklarımızın yetim kalmasını istemiyoruz. İşyerlerimize hiçbir endişe duymadan güven içerisinde gitmek istiyoruz.

Sürekli gündeme getirilen “Kıdem Tazminatımıza” dokunulmasına, kırmızı çizgimiz olan bu hakkımızın geriye götürülmesine, işyerlerimizin sendikasızlaştırılmasına asla izin vermeyeceğiz.

Kamu kurumlarında güvencesiz bir şekilde ve geçici işçilik adı altında çalıştırılan işçi arkadaşlarımızın güvence altında çalışmaları için daha fazla zaman kaybetmeden gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Kayıt dışı çalışma; sendikal örgütlenmeyi olduğu kadar ve örgütlü işyerlerinin rekabet gücünü de tahrip etmekte, sosyal güvenlik sistemini zafiyete uğratmaktadır. Türkiye, kangren olmuş bu soruna artık kökten bir çözüm bulmak zorundadır.

Kadınların mobingden, tacizden ve her türlü ayrımcılıktan uzak koşullarda çalışmaları, engellileri vatandaşlarımızın fırsat eşitliği içerisinde çalışma yaşamında yer alabilmeleri, gençlerimize hayat boyu eğitim ve istihdam olanakları sağlanması için ülke olarak topyekûn çalışmak zorundayız.

Ülkemizde genel ücrete dönüşen Asgari ücret, bir ailenin temel ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenmelidir. Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ’İn bu yıl asgari ücretin belirlenmesi sürecinde gösterdiği tarihi tepki Hükümet ve işveren kesimi tarafından dikkatle değerlendirilmelidir.

Örgütlenmenin önündeki yasal ve uygulamaya yönelik tüm engeller kaldırılmalı; Türkiye’nin güvencesiz istihdam, düşük asgari ücret ve kötü koşullarda çalışan ucuz işgücü cenneti olmasına izin verilmemelidir.

Dünyada yaşanan ticaret savaşları ve ülkemizdeki ekonomik dalgalanmaların özellikle dar gelirlileri hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı ile karşı karşıya bıraktığı, fahiş kiraların vatandaşlarımızın belini büktüğü bir dönemden geçiyoruz.

TES-İŞ Sendikası olarak; özel ve kamu işyerlerimizde toplu iş sözleşmelerimizi üyelerimizden aldığımız görüş ve önerilerle büyük bir titizlik içerisinde yürütüyoruz.

Özel sektörde bağıtladığımız sözleşmelerde olduğu gibi; kamu işyerlerimizde çalışan üyelerimizin satın alma güçlerini korumak ve insanca yaşayacakları bir ücret almalarını sağlamak için taleplerimizi TÜRK-İŞ Kamu Koordinasyon Kurulu aracılığıyla işveren tarafına ilettik.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde; Kartal Meydanında sizlerden aldığımız güçle, ilgililere bir kez daha sesleniyoruz.

Enflasyonla mücadelenin yolu ücretleri ve satın alma gücünü düşürmek değildir. Yaşanan ekonomik krizlerin sorumlusu hiçbir zaman biz olmadık. Bedelini de biz ödemeyeceğiz.

Dile getirdiğimiz haklı taleplerimiz için sendikal mücadelede her
zamankinden daha azimli, daha kararlıyız. Ya Kazanacağız Ya kazanacağız.

İnsanca Çalışmak ve Yaşamak İçin,
Daha Adil Bir Ülke ve Daha Adil Bir Dünya İçin,
YAŞASIN TES-İŞ!
YAŞASIN TÜRK-İŞ!
YAŞASIN 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜMÜZ!