SOSYAL GÜVENLİK KURUMU (SGK) 5. OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI
< Geri

SGK'nın 5. Olağan Genel Kurulu, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar ve ilgili tüm paydaşların katılımı ile 26.12.2018 tarihinde gerçekleştirildi. 

TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreter Ramazan Ağar Genel Kurula yaptığı konuşmasında; sosyal güvenliği, ekonomik ve sosyal risklere karşı, kamu önlemleri aracılığıyla toplumun kendi kendisini koruması olarak tanımladı. Sosyal güvenliğin özellikle sanayi devriminden sonra, işçi sınıfının ortaya çıkmasıyla doğduğunu, günümüz modern dünyasında birçok niteliğiyle, çalışan ya da çalışmayan herkes için bir hayat garantisi olduğunu söyledi. Değişik ekonomik ve sosyal risklerin yol açtığı gelir kayıplarına karşı kaçınılmaz ve vazgeçilmez bir hak olduğunu kaydetti.

Ülkemizdeki 16 milyonu aşkın işçi adına genel kurula hitap ettiğini ifade eden Ağar, sendikaların itiraz ettiği ve protestolar düzenlediği sosyal güvenlik reformunun üzerinden 10 yıl geçtiğini ve geçen sürede yaşanan değişiklik ve sonuçları irdelemek açısından bu genel kurulun önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Her yıl yapılan değişikliklere rağmen sorunların devam ettiğini ifade eden Ağar, çalışanların bazı sosyal sigorta haklarının geriye götürülmesini, yaşlılık, malullük aylığını hak etme koşullarının ağırlaştırılmasını, gelir ve aylıkların daha düşük hesaplanmasına neden olan bir hesaplama yönteminin kabul edilmiş olmasını devam eden sorunlara örnek olarak gösterdi.

Ağar konuşmasına şu şekilde devam etti: “Biz her fırsatta, emekli aylıklarını düşüren aylık bağlama oranının ve güncellenme katsayısının iyileştirilmesini talep ettik. Bizim ısrarlı taleplerimiz sonucunda hükumetimiz, bin liranın altında kalan emekli aylıklarının bin liraya yükseltmesi kararını almıştır. Bunu çok olumlu bir adım olarak görüyoruz. Ancak bizce asıl çözüm, emekli olunan tarihlere bakılmaksızın, intibak yapılması prim kazançları ve gün sayıları eşit olanlara, eşit aylık bağlanmasıdır. Bunu hükumetimizden bekliyoruz. Emekli, dul ve yetim aylıklarının hesaplanmasındaki kriterler değiştirilmeli, alt sınır emekli aylığı günümüz koşullarına göre yeniden tespit edilmelidir.

Sigortalılık süresini ve prim gün sayısını tamamlayan ancak yaşlarını doldurmadıkları için emekli olamayan, çok sayıda vatandaşımız bulunuyor. Bu kişilerin, ilerlemiş yaşları nedeniyle İş bulma şansları yok denecek kadar azdır. Bu durum ülkemizde “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” sorununu gündeme getirmiştir. Bizim bu konudaki tavrımız bellidir. Evet, biz de erken yaşta emekliliğe karşıyız. Ancak unutmamamız gereken bazı gerçekleri de görmezden gelemeyiz. İşsizliğin bu kadar yüksek olduğu ülkede, Yılını tamamlamış prim gün sayısını çoktan aşmış. Önemli bir kısmı da işsiz. Bu kişiler bir kereye mahsus olarak emekli edilmelidir. Bu insanlar günümüz ekonomik koşullarında Bir gelir güvencesine kavuşmalıdır. Onların yerine de yeni insanlar işe alınmalı, Böylece işsizlik de bir ölçüde azalmalıdır. Kurumun finansman yapısını olumsuz etkileyen diğer önemli bir sorunda kayıt dışı istihdam ve Kuruma eksik bildirilen kazançlardır. Kayıt dışı istihdamın önlenmesi hiç kuşkusuz kurumun finansmanına olumlu katkı sağlayacaktır. Kayıt dışı istihdamın önlenmesi için yapılmakta olan mücadelelerle birlikte en etkili yolun sendikal örgütlenme olduğu unutulmamalıdır.

Yalnızca sorunları dile getirmek elbette haksızlık olur. Sistemde yapılan düzenlemelerin olumlu yönleri de var. Düzenlemenin en olumlu yanı ülkemizde yaşayan herkesin genel sağlık sigortası kapsamına alınmış olması. Böylece hastaların kısa sürede sağlık hizmetine ulaşmalarıdır. Sistemin bir diğer olumlu yanı ise İşverenlere, sigortalılara, emeklilere bunların aile bireyleri ile dul ve yetimlere sunulan hizmetlerin, elektronik ortamda ve mobil sistemde verilmesidir. Böylece hizmetlere en kısa sürede ulaşma olanağı sağlanmış, gecikmeden kaynaklanan mağduriyetler ortadan kaldırılmıştır. Ancak, sağlıkta uygulanan katılım payı ve ilave ücretlerin de önemli bir sorun teşkil ettiğini belirtmek gerekmektedir. Bu oranlar, çalışanların ortalama ücret düzeyine göre oldukça yüksektir. Bu konuda sendikalarımıza gelen şikâyetler Her geçen gün artmaktadır.

Başlıklar halinde belirtmeye çalıştığım bu sorunların olabildiğince en kısa sürede, tüm sosyal taraflarla ortaklaşa çalışarak ve asgari müştereklerde uzlaşarak, çözüme kavuşturulmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.”